-
1 torbaya koymak
обеспе́чить; сохрани́ть -
2 torbaya koymak
v. bag -
3 σακουλιάζω
torbaya koymak -
4 bag
n. çanta, çuval, torba, kese, poşet, av çantası; sevimsiz kadın, çekilmez kadın————————v. torbaya koymak, çantaya koymak, çuvala koymak; yakalamak, avlamak, çalmak; aşırmak, iç etmek, germek, şişirmek, sarkmak, torbalanmak* * *1. çantaya koy (v.) 2. çanta (n.) 3. torbaya koy (v.) 4. torba (n.)* * *[bæɡ] 1. noun1) (a container made of soft material (eg cloth, animal skin, plastic etc): She carried a small bag.) torba, çanta, paket2) (a quantity of fish or game caught: Did you get a good bag today?) av2. verb1) (to put into a bag.) torbaya koymak2) (to kill (game).) avlamak, vurmak•- baggy- bags of
- in the bag
- bag lady -
5 torba
-
6 torba
1) мешо́к; то́рба; коше́ль; су́мка; сума́yol torbası — доро́жный вещево́й мешо́к; саквоя́ж
2) анат. мошо́нка◊
torbada keklik — прост. де́ло в шля́пе; всё в поря́дке◊
torbaya koymak — прост. обеспе́чить; укрепи́ть; сохрани́ть -
7 كيس
Iكِيس1. kesecik2. kist3. keseAnlamı: kumaştan veya örgüden küçük torba, kap4. poşetAnlamı: küçük torba5. tulum6. torbaAnlamı: ağzı bağlanabilen çuvalIIكَيَّسَtorbalamakAnlamı: torbaya koymakكَيِّس1. espriliAnlamı: şakalı söz söyleyen (kimse)2. sağgörülüAnlamı: basiretli3. mizahçıAnlamı: gülmece sanatçısı4. zeyrekAnlamı: anlayışlı, uyanık, zeki olan kimse5. gülünçAnlamı: alayı üzerinde çeken6. cingözAnlamı: açıkgöz, hiç aldatılmayan kimse7. kafalıAnlamı: bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı8. zekiAnlamı: anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, anlak olan kimse9. eğlendiriciAnlamı: eğlendiren, gülmece niteliği alan10. eğlenceliAnlamı: hoşça giden, eğlendiren11. zarifAnlamı: çekicilik, biçim, görünüş, durum ve davranışlarıyla hoşa giden, beğenilen olan12. anlayışlıAnlamı: ferasetli, izanlı, zeki olan kimse13. açıkgöz14. ciciAnlamı: sevimli, hoşa giden, güzel -
8 torbalamak
كيس [كَيَّسَ]Anlamı: torbaya koymak -
9 bag
çanta; torba; çuval,çantaya koymak, torbaya doldurmak; (hayvan) öldürmek, yakalamak, avlamak; yürütmek
См. также в других словарях:
torbaya koymak — tkz. sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
torba — is. 1) Genellikle pamuk ve kıldan dokunmuş, türlü boy ve biçimde, ağzı büzülüp bağlanabilen araç Cüzdanı bir meşin torbaya sarmış, torbayı gömleğimin içine bağlamıştım. R. N. Güntekin 2) Genellikle plastikten veya kâğıttan yapılmış, içine öteberi … Çağatay Osmanlı Sözlük
torbalamak — i Torbaya koymak, torba biçimine getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük